İki ya da daha fazla sayıda maddenin oluşturduğu homojen karışımlara çözelti adı verilir. Örneğin hava bir çözeltidir, içersinde azot, oksijen karbondioksit gibi gazlar bulundurur. Çözeltiyi oluşturan bileşenlerden miktarı fazla olan aynı zamanda da aktif çözünme işleminde rol oynayana “çözücü” diğer bileşenlere ise “çözünen” tanımlaması yapılır.
Çözeltiyi oluşturan çözücü ve çözünen tanecikleri karışırken çözücü tanecikleri, çözünen taneciklerinin etrafını kuşatır. Dolayısıyla, her iki tür tanecik arasında bir etkileşim oluşur. Bu olaya çözünme denir. Bir maddenin başka bir maddeyi çözebilmesi için, her iki maddenin moleküller arası çekim kuvvetlerinin birbirine yakın olması gerekir. Genellikle, benzer türdeki maddeler birbiri içerisinde çözünür. Yani, polar çözücüler polar yapılı maddeleri çözerken, apolar çözücüler de apolar yapılı maddeleri çözerler.
CH4, CO2, I2, CCI4 ve C2H6 gibi moleküller apolardır ve birbirinde çözünür. Bu tür moleküller arasındaki etkileşim London kuvvetleridir. H2O, CH3CI, HF, H2S gibi sıvılar ise polardır. Bu tür maddeler dipol – dipol etkileşimi oluşturarak birbiri içerisinde çözünür. Güçlü dipol – dipol etkileşimlere ilave olarak bazı moleküllerde hidrojen bağlarından dolayı moleküller arası güçlü çekim kuvvetleri görülebilir.
Örneğin su polar bir bileşik olduğundan dolayı kendisi gibi polar bir molekül olan metanol ile her oranda rahatlıkla karışabilmektedir. Su ve metanol karışımında moleküller arasında hidrojen bağları oluşur bundan dolayı karışım homojen bir görünümdedir.
Polar moleküllerin ‘+’ ve ‘–’ kutuplu uçları vardır. Farklı moleküllerin zıt yüklü uçları arasında moleküller arası uzaklığa bağlı olarak etkileşimler iki biçimde görülür.
Çözünen iyonların su molekülleri ile çevrilmesi sonucunda oluşan çözünmeye hidratlaşma (hidratasyon) denir. Çözünme sırasında su yerine başka bir çözücü kullanılırsa hidratlaşma yerine solvatasyon (solvatize olma) kelimesi kullanılır.